Her zaman gittiğim bi tuhafiye vardır, oradan aldım bu şirin seyehat dikiş kutusunu. Bayağa dikiş yaparsın makas var sökme aparatı, iğne, çengel iğne... bi kumaş yok :) o kadar yani. Rengine vuruldum almadan edemedim...
Görünce bizim kızlardan çığlık eşliğinde şöyle bi ses çıkacak " banaadaaaa aaaall, benda isteeeiiiiiiim, ablaaa banada yollasana " gibi... Bizi tanıyanlara soruyorum sizce hangisini hangisi der?
Doğru cevap; Esra; abla banada yolla... Havva; benda istaiiim... Esin; banada aaall... Zeynom olsa "vütfennn vütfeeen" diyerek ona lazım olmasada sırf oynamak için onu bana aldırtırdı... Esmam gözleri kalp kalp olur tüm şirinliği ile " ayyy ne kadar güzel bişey" diyerek kibarca yerine koyar bende bu duruma dayanamaz ona alırdım bu kutudan :) Candayım olsa henüz konuşamıyo ama eğer bu şey çaydanlık olsaydı ona yapişırdı ve mecburen elinden alamayacağımızdan yine almak zorunda kalırdık, buna bakacağını bile sanmıyorum :)))
Kayboldum...
Yeşim hanımlar bana bereket getirdi. Soluksuz çalışıp biiiir çook önlük diktim...
Şimdi Başak hanımın kayınvaldesi, kızkardeşi ve eşi için dikiyorum...